Neden ÖV-DER?

0
1084

Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği, ÖV-DER

Tüm öğrenci velileri arasında yardımlaşma ve dayanışmanın sağlanması

Eğitimin içeriğinin ve yönetiminin demokratikleştirilmesi,

Eğitimin her aşamada parasız olması, katkı payı v.s. gibi uygulamaların durdurulması,
Eğitim programlarının hazırlanması, planlanması ve uygulama süreçlerinde velilerin söz ve karar sahibi olabilmeleri,

Tüm üyelerin sosyal, kültürel yönlerden geliştirilmesi ve en geniş birliğinin sağlanması amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadır.

Eğitim sisteminin toplumsal gelişmeden kopuk, bireyci, özelleştirmeye yönelik paralı olması, içeriğinin safsata, hurafe ve kuru bilgilerle yüklü olması, okulların ticarethane mantığı ile yönetilmesi eğitimde ölçme değerlendirme sorunları, rehberlik-danışma hizmetleri yetersizliği, üniversiteye giriş sorunları biz velileri, çocuklarımız ve geleceğimiz için bir araya gelmeye, dayanışma içinde olmaya, örgütlenmeye zorladı.

Okullarımızda öğretim-eğitim etkinliklerinin üç temel etkeni vardır: öğrenci, öğretmen ve veli. Öğrencimiz var. Öğretmenlerimiz; kaynakları kurutularak, mesleksel yeterlilik kaygısı güdülmeden devşirilip görevlendirmeler olsa da var.

Veliye gelince o, uzaktan bakmaktadır. Oysa en değerli varlığını teslim ettiği okul, velinin de gözetim ve denetimi altında olmalıdır.

İşte bu düşünce ve gerekçelerle okulda bulunması gereken öğrenci, öğretmen ve veli sacayağının üçüncü ayağının oluşturmak üzere öğrenci velileri olarak bir araya geldik.
Öğretim eğitim, artık çocuklarımızın ve gençlerimizin ilgisini çekmemektedir. Bunun için eğitimin içeriğinin çağdaş,bilimsel ve öğrenmeyi öğrenme becerisi kazandıracak biçimde yeniden düzenlenmesi gerekir.

Böyle bir düzenlemeyi ve uygulamasını, eğitimi çağ dışına çekmiş olan bugünkü kadroların gerçekleştiremeyecekleri tartışma götürmez. Bu kadroların, çağdaş, dinamik ve bilime inanan kadrolarla değiştirilmesi amaca ulaşmayı kolaylaştıracaktır.

Öğretmen yetiştirme işi, mesleğin gereklerine göre ve bilimsel verilere dayanarak yenirden düzenlenmelidir.

Okullarda kayıtlar başlarken velilerin de çilesi başlamaktadır. Kayıtlarda alınan yüksek düzeyde zoraki bağışlar daha başlangıçta veliyi okuldan soğutmaktadır. Sıcak karşılanacağını umarak, ikinci yuvası olacağı beklentisi ile gittiği okulda, ailesinin para ödeme sıkıntısı ile karşılaştığını gören öğrenci de okula sıkıntılı başlamaktadır.

Okul yöneticileri, anlaştıkları satıcıdan yüksek bedelle okul giysisi almaya öğrencileri zorlamaktadırlar. Tekel olmasından kaynaklanan yüksek ederlere bir de komisyon eklenince geleneksel okul giysilerinin beş ile on katına varan ederlerle giysi alınmak zorunda kalınıyor.

Büyük kentlerdeki okul servis araçları curcunası ise ilkelliğin ve sömürünün somut ve sürekli biçimini yansıtmaktadır. Öncelikle servis ücretleri denetimsiz ve ölçüsüz bir biçimde belirlenmektedir. Servis araçları genellikle okul yönetimlerince, çıkar ilişkilerine dayalı olarak belirli kesimlerden kiralanmaktadır. Öğrencilerin üst üste yığıldığı servis araçlarında can güvenliği de göz ardı edilmektedir. Okul servis araçlarında bulunması zorunlu olan düzenleme ve donanımlardan yoksun araçlar, eşya taşır gibi çocuk ve gençlerimizi taşımaktadır.

Yıl boyunca öğrencilerimizi ve velileri yıldıran, öğretmenlere tahsilat görevi yükleyen, katkı payları adım adım geliştirilerek eğitimin paralılaştırılmasına yönelik bir alıştırma çabası gibi sürdürülmektedir. Kayıtlarda bağış adı altında zorla para alınmamalıdır, senet imzalatılmamalı, öğrencilerle veliler okuldan soğutulmamalıdır. Kamu kaynaklarının özel
okulculuğun emrine verilmesi yerine Anayasanın 42. maddesi uygulanarak eğitim parasız herkese eşit ve bilimsel biçimde verilmelidir.

Tek tip giysi zorunluluğu olmamalıdır. En azından velilerin, tekelleşmiş giyim yerlerinde sömürülmesine aracı olunmamalıdır.

Servislerin kiralanmasında veliler etkin olmalı, değişik seçenekler üzerinde pazarlık gücünü kullanmalı. Servis araçlarının, okul servis araçları için öngörülen teknik donanıma sahip olmasına özen gösterilmeli. Kapının sürücü tarafından açılıp kapanması, aracın arkasında frene bağlı DUR yazısının bulunması, taşınacak öğrencilerin tümünün oturmasına elverişli, güvenlik kemerlerinin işlevsel olması koşulları özellikle aranmalıdır.

Katkı payı dilenciliğinin, öğretim eğitimi aksattığı, öğretmenle öğrenci ve veli arasındaki saygın ilişkiyi yaraladığı ve her kesimde ciddi tartışmalara neden olduğu artık görülmeli. Sosyal devlet anlayışı savsaklanmamalı, eğitim parayla satın alınan bir lüks değil bir insan ve yurttaşlık hakkı olarak görülmelidir.

Öğrenci velileri olarak artık çocuklarımıza, sorunlarına sahip çıkmak, duyarlık göstermek zorundayız. Şimdiye dek sorunların yetkililerce çözümlenmesini bekledik ve düş kırıklığına uğradık. Kendi sorunlarımızı kendi ellerimizle dayanışma içinde çözümlemek üzere tüm velileri ve özellikle okullarda etkinlik gösteren okul aile birlikleri görevlilerini derneğimizle dayanışma içinde olmaya çağırıyorum. Artık biz velileri hiç kimse birbirimize karşı kullanmamalıdır.